Bu
makalemizle abeslang çubuklarına
mizahi bir yönle yaklaşıp, ne olduklarını ve ne işe yaradıklarını anlatmaya çalışacağız.
Kendimden de örnekler vereceğim bu yazımda, sizinde kendinizden bir parça
bulacağınıza eminim.
Ben özellikle
hatırlıyorum da, çocuk doktorları başta olmak üzeri özellikle kulak burun ve
boğazcılar, sırtınızı birkaç dakika
dinledikten sonra küçük bir çocuk edasıyla yanınıza yaklaşıp, kalemliğe
koyulmuş bir sürü çubuktan birini çeker ve ‘’aaaa’’ deyin derdi.
O anda ağzınızı ne kadar açarsanız açın,
hiçbir şey değişmez. Ağzınıza çubuğu sokarak dakikalarca araştırma yapan
doktorlar, tam kusacağınız zaman bademciklerinizi görüverirler ve hastalığınızı
çözüme kavuştururlardı. Ayrıca diş hekimliğinde de dil baskı çubuğu olarak kullanılan bu araçlar, dilinizle
boğazınızın yapışmasına neden olarak kusmaya da yol açmaktadır.
Bu çubukların
tek kullanımlık olması biraz canımızı sıksa da günümüzde geri dönüşüm için
kullanılması düşünülmeyen, tıbbi materyaller arasında yer almaktadır. Ayrıca bu
çubuk hayalleri de yıkmaktadır. Doktora şiddetli bir baş ağrısı ve rapor alma
umudu ile gidersiniz.
Doktoru saatlerce beklersiniz ve muayene anı
gelir, içinizde rapor alma heyecanı kıpırdanır. Sonrasında doktor ağzında maske
ile içeri girer ve neyiniz var diye sorar. Siz sanki 3 ay ömrünüz kalmış gibi
anlatmaya başlarsınız derdinizi.
Kendinize kanser teşhisi koyduktan sonra bir
umut ile ‘’ Bana birkaç gün rapor verir misiniz’’ diye sorarsınız. Doktor aç
ağzınızı dediği anda film kopar, ağzınıza soktuğu muayene çubuğu ile birkaç dakika oyalandıktan sonra, rapora gerek
duymayacak ve antibiyotik yazarak sizi oradan gönderecektir. Geçmiş olsun
efendim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder